Kıl Dönmesi Tedavisi

Adana Kıl Dönmesi Tedavisi

Öncelikle halk arasında hatalı bir bilgiyi düzelterek başlayalım. Kıl dönmesini insanlar uzayan kılların cilt dışına çıkamaması sonucu cilt altına uzaması şeklinde bilmektedir. Bu tamamen yanlış bir bilgi olup, bu duruma kıl batması denmektedir. Tıraş olan erkeklerin yüzünde ve kadınların bacaklarında ağda ve epilasyon sonrası kıl batması görülür. Fakat konumuz bu olmadığı için asıl konumuz ile devam edelim. Sorunu baştan sona ele alacağımız için biraz geniş kapsamlı bir konu olacaktır. Sizden ricam vaktiniz olduğu bir anda baştan sona incelemeniz olacaktır.

 

Kılların Cilt Altına Girmesidir

Evet değerli arkadaşlar kıl dönmesi problemi %95 kuyruk sokumu bölgesinde görülür ve bu bölgede kıllar cilt altına girmektedir. Cilt altına giren kıllar incelendiğinde büyük oranda saç ve vücut kılı olduğu görülmektedir. Yani saçlardan dökülen kıllar sırtımızdan kuyruk sokumu bölgesine kaymakta ve oradan oluşturduğu giriş deliği ile cilt altına girmektedir.
 

Kıllar Cilt Altında Kapsül Oluşturur

Ortaya çıkan giriş deliği sanki diğer kıllara yol gösterircesine yeni kıl ve tüylerin o delikten içeri girmesine neden olmaktadır. Vücudumuz cilt altına giren kıl ve tüylerin yabancı cisim olduğunun farkına varıp onları zar ile kaplamakta etrafa zarar vermesini önlemektedir. Hatta öyle ki cilt altında biriken bu kılları salgıladığı bir madde ile yakmayı amaçlar ama bu konuda başarılı olamayıp, aşağıda detaylarını göreceğiniz makat apsesine neden olmaktadır. Yani kıl dönmesi tedavi edilmemesi halinde ciddi doku hasarlarına neden olur.

Adana Kıl Dönmesi Tedavisi

Belirtileri

Hastalık kadınlara göre erkeklerde sık görülür ve sıklıkla ergenlik dönemi ile 40 yaş arasında görülür. Şişmanlarda ve vücut kılları kalın ve sert olanlarda sık görülür.

Bazı hastalarda hiçbir belirti vermeyebilir. Belirtiler küçük bir çukurdan büyük ağrılı bir kitleye kadar değişebilir. Berrak, koyu renkli ya da kanlı akıntı olabilir. Enfeksiyonla beraber kuyruk sokumu bölgesi kırmızı, hassas hale gelebilir ve pürülan akıntı olabilir. Enfeksiyon şiddetli olursa ateş, halsizlik ve bulantıya da yol açabilir.

Hastalık, bir çok değişik tablo ile karşımıza çıkabilir. Hastaların tamamına yakınında, akut apse süreci diye tanımlayabileceğimiz ileri derecede ağrı, ateş, hassasiyet ile seyreden bir atak olur. Sıklıkla pürülan akıntı ve cerahat (irin) ile sonlanır. Apse dağıldıktan sonra kendiliğinden ya da tıbbi müdahale sonucu bir çok hastada pilonidal sinüs gelişir. Sinüs cildin yüzeyinin altında uzanan, yüzeye bir ya da daha fazla küçük ağız yada kanalla açılan bir boşluktur. Bu sinüslerin çok azı tedavisiz iyileşmesine rağmen hastaların çoğunun ameliyat olması gerekir. Kronik hastalık, şişme, ağrı ve akıntı ile seyreden ataklara neden olur. Bu durumu tedavi etmek için cerrahi tedavi her zaman gereklidir.


Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest Addthis